4 Kasım 2014 Salı

Ağaçlar Ne Bilir? - 2014 Eymir Gölü Ağaç Dikme Şenliği ve Cumhuriyet Bayramı Koşusu



ODTÜ, ANKARA'ya 1960'tan bu yana 33 milyon ağaç dikti. Gargameller bir gecede 3000 tanesini söktü. Türkiye'de yaşayan kuş türlerinin yarısı, ANKARA ORMANI'nda yaşamaktaydı; geçen seneye kadar. Biber gazıyla öldürüldüler.


2 Kasım 2014 günü, ODTÜ Eymir Gölü Ağaç Dikim şenliklerinde 24.000 ağaç diktik.
Rektörümüz, Ahmet Acar'ın kısa konuşması nı da tıklarsanız izleyebilirsiniz. Kötü çekim için kusura bakmayın lütfen.

50 yıl önce, bu topraklara, bizim gibi elleriyle, fidan diken arkadaşlarımız, insanlarımız geçen seneki ODTÜ ağaç katliamında  yaşama sevinçlerinin çoğunu kaybettiler. Çünkü ben de yaklaşık 30 tane fidan dikerken, acaba Gargameller bu bebekleri de inat olsun diye sökecek mi, öldürecek mi, sonra TV kanallarında sırıtacak mı diye endişelendim.

ODTÜ Doğası 2 böcekçil tür, 5 yarasa türü, 6 etçil, 1 tür tavşan ve 9 kemirgen türü olmak üzere toplamda 23 memeli türüne ev sahipliği yapıyor.(DU!)

Gelincik, Zafer Beşikçi


Maalesef, ülkemizi yönetenler doğaya ve içinde doğa sevgisi barındıran herkese düşman. Biberi bile olması gerektiği şekliyle değil, gaz ya da sıvı olarak seviyorlar. 2013 yılında, ani bir gece baskınıyla ODTÜ arazisinde bulunan ormana girilerek 3000'den fazla ağaç katledildi. Yine geçen sene, kesilen 3000 ağaca 300.000 ağaç, bir ağaç sizden, bir ağaç bizden projesi başlatıldı.

Peki, Ankara Ormanı demek yerine ODTÜ ormanı denen arazide kaç ağaç var? ODTÜ 1956 yılında kurulduktan sonra, 1960 yılında Ankara ağaçlandırma çalışmalarına başlamıştır. 1961'den bu yana yaklaşık 33 milyon ağaç Ankara'ya kazandırılmıştır. Bozkırı Yeşertenler, bozkıra dünyadaki en büyük, insan eliyle yapılmış yeşil alanlardan birini kazandırmıştır.
ODTÜ'ye karşı olan bu kinin nedeni ne, niye orman sadece ODTÜ'nünmüş gibi bir algı yaratılıyor? 33.milyon ağaç, Ankara'nın iklimini yumuşatmış, farklı bitki ve hayvan türlerinin doğada yaşamasına elvermiştir. Esasen 33 milyon tane ağaç, her Ankara'lı için oksijen üretmektedir. 1956 yılında kurulan ODTÜ, bozkırı yeşertmeyi, erozyonu engellemeyi, oksijen üretecek bir bitki örtüsü oluşturmayı sorumluluk varsaymıştır.

1995 yılında, Türkiye Cumhuriyeti devleti, araziyi SİT alanı ilan etmiştir.

Gönül ister ki, 1960'tan beri Ankara'da yapılan bu çalışma, iç anadolunun diğer kentlerine de örnek olsun. Diğer şehirlerimizde de ormanlaştırma projeleri sistematik olarak yaygınlaştırılsın. Maalesef, bu dünya barışından bile zor gözüküyor.

Giden sadece ağaçlar mı? Hayır, yaşam, habitat yok olmaktaTürkiye'de 450 civarı kuş türü bulunmaktadır; ODTÜ Ormanında yaklaşık 200. Bu sayım, geçen seneki biber olaylarından önce yapılmıştır. Bir çoğunun öldüğünü düşünmekteyim.
Murat Acuner, Alakarga
ODTÜ ve Ormanlaştırma ile ilgili daha fazla bilgi için:
  1. http://acdm.metu.edu.tr/tarihce
  2. http://www.odtudogasi.org
  3. https://eksisozluk.com/bir-gecede-2338-agac-kesmek--4079668
  4. http://www.youtube.com/watch?v=b-RjFqfYBsk
Şu aralar Validebağ'da, öncesinde Gezi'de, Soma'da, İstanbul Kuzey Ormanları'nda bir çok ağaç kesiliyor. Peki, ağaçlar bu yıkımın ne kadarını hissediyor, ağaçlar cansız nesnelerden farksız mı, çevrelerinde olup biteni anlıyorlar mı?

Bir çok insan için ağaçlar cansız nesnelerden farksız. Bu, onların hareket edememelerinden, konuşmamalarından, yüz ifadeleri olmamasından ve karşı tarafın bencilliğinden ve cahilliğini altın değerinde görmesinden kaynaklanmakta belki.Kendimize benzeyen insanlarla arkadaşlığı tercih ettiğimiz gibi, bize benzeyen türleri de diğerlerinden değerli mi görüyoruz?
Coursera, What A Plant Knows


Ağaçların duyularıyla ilgili pek çok araştırma var. Hatta, bitki zekası konusu bilimsel bir araştırma konusu. Bu konuda, çığır açan araştırmacılardan ikisi Charles ve Francis Darwin. Bitkilerde Hareket( http://www.amazon.com/Power-Movement-Plants-Charles-Darwin) Günümüzde, özellikle genler çözümlendikten sonra biyoloji alanında sonuç veren araştırmalar da hızlandı. Coursera'da, bitkiler ile ilgili bir ders Daniel Chamovitz tarafından verilmekte.
Daniel Chamovitz'e göre bitkiler, görebilmekte, koku alabilmekte, hafızalarında bilgi saklayabilmekte , saklanan bilgiyi kullanabilmekte yani öğrenebilmekteler. Tehlike ve stres altındayken, önlem almakta ve haberleşmekteler. Bu alanda ve hatta sadece bitkiler ve hayvanlar arasında değil, omurgalı-omurgasız hayvan türleri arasında bile zeki canlıların kimler olduğunu belirlemekte, bilimsel tartışmalar dönmekte. Fakat, bir zamanlar bilim kurgu olarak görülen ya da Tolkien eserlerinde Entler olarak geçen  zeki bitkilerle ilgili konular, bilim dünyasında yer edinmekte. Bitki zekası ile ilgili tartışmaların en önem
li konularından biri tanımlar: Zeka nedir?Bu konuyu merak edenlere, araştırmaya başlayabilmeleri açısından yazı içerisinde de bağlantılar verdim. Bu da onlardan birisi: http://www.whataplantknows.com/home/plant-senses
Yapılan araşatırmların bir kısmı bitkileri hafızası olduğunu ve adapte olduklarını belirtmekte. Bugünlerde, ülkemizde yaşanan doğa katliamları neticesinde, geçirdikleri adaptasyon sonucu, Entlere dönüşmelerini beklemekteyim.

Bol bol sorgulamanız ve düşünmeniz dileğiyle; düşündürebildiysem ne mutlu bana,




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder